Almanya'da bir alacağınız varsa, ilk önce mahkeme dışı uzlaşma yoluna başvurulması tavsiye edilir. Eğer mahkeme haricinde, ihtilafın giderilememesi halinde mahkeme marifetiyle alacağın takibi gerçekleştirilmelidir. Burada ilamlı ve ilamsız icra prosedürü olmak üzere başlıca iki kurum söz konusudur. Ancak öncelikle belirtmek gerekir ki, Türkiye'deki ilamsız icra prosedürü Almanya'daki mahkemeleri bağlamaz. Eğer Türkiye'den alınan ilam (kesinleşmiş mahkeme kararı) varsa, o halde Alman mahkemeleri tarafından bu ilamın tanınması gerekmektedir. Tanınan ilam, icra edilebilirlik vasfını haiz olacaktır.

Almanya’daki sistemi inceleyecek olursak; başvurabileceğimiz yollardan ilki ilamsız icra yoludur. Almanya'da ‘Mahnverfahren’ olarak adlandırılır. Alacağın hukuken tartışmalı olmadığı, yani borçlunun borcunu kabul ettiği ve itiraz etmediği durumlarda, başvurulması faydalı olan ve genellikle tercih edilen alacak takibi yöntemidir. Borçlu borcuna itiraz etmez ise bu kurum tercih edilebilir. Masrafsız bir işlemdir. Almanya'da böyle bir işlem yapılmak istenilmesi halinde ise, borçluya Alman mahkemeleri aracılığıyla ‘Mahnbescheid’ ve ‘Vollstreckungsbescheid’ denilen ödeme emri ileicra emri gönderilmesi gerekir. Bu işlemler Almanya'dan takip edilebilen işlemlerdir. Dolayısıyla vekalet vermiş olduğunuz Almanya’daki avukatınız yardımıyla bu süreci rahatlıkla takip edebilirsiniz. 

İkinci olarak başvurulabilecek yargısal yol ise ilamlı icra yoludur. Mahkemeye dava başvurusunda (Klage) bulunulur. Eğer Türkiye’den alınmış bir ilam mevcut ise, yetkili mahkeme ilamın tanınması (Anerkennungsverfahren) aşamasında öncelikle, borçluya dava konusunda tebliğin yapılmış olup olmadığına bakacaktır. Sonrasında durumun gereğine göre karar verilir.